#

Canan Dağdeviren Kimdir?

4 Mayıs, 1985’te İstanbul’da doğan Canan Dağdeviren, Haziran 2007 de Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği’nden mezun oldu. Haziran 2009’da Sabancı Üniversite’si Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Programı’nda yüksek lisans eğitimini tamamladı ve aynı yıl Fulbright Doktora Bursu’nu kazanarak The University of Illinois at Urbana, Champaign’de (UIUC) Malzeme Bilimi ve Mühendisliği bölümde doktora eğitimine başladı. Prof. John A. Rogers danışmanlığında fizik, elektronik, kimya, malzeme, mekanik ve tıp alanlarının kapsamına giren esnek ve katlanabilir, vücut içine ve deri üstüne yapıştırılabilir/giyilebilir elektronik aletler üzerinde çalışmalar yaptı. 2014-2016 yılları arasında doktora sonrası çalışmaları için MIT’de şu ana kadar tarihte en çok referans edilmiş mühendis olan, Prof. Robert Langer ile çalıştı. Dr. Dağdeviren Aralık, 2014’te Harvard Üniversitesi’nin Genç Akademi Üyesi (Junior Fellow of Harvard) seçildi. Tarihte bu ödülü Türkiye’den kazanan ilk kişi olan Dr. Dağdeviren, Senior Fellow’lar tarafından verilen en yüksek oyu aldı. Canan Dağdeviren’in 30 makalesi, 6 patenti ve 40’in üstünde ulusal ve uluslararası ödülü bulunmaktadır. En son aldığı ödüller arasında, gençlerin Nobel’i olarak adlandırılan Science&SciLifeLab Ödülü’nü tip alanında kazanmış ve Isvec’in Stockholm şehrinde ödülünü almıştır, aynı zamanda Nobel Ödülü Treni’ne de davetli olarak katılmıştır. An itibariyle MIT Media Lab’ta kendi araştırma grubunu kurmuş bir akademisyen olarak araştırmalarına devam etmektedir.

Harvard Üniversitesi’nin Genç Akademi üyeliğine (Junior Fellow of Harvard) seçilen ilk Türk… İcatlarıyla ABD’nin prestijli dergilerinden Forbes’un “30 Yaş Altı Bilim İnsanı” listesine girmeyi başardı. Bunun yanı sıra, MIT (Massachusetts Institute of Technology) yayını Technology Review’ın her yıl açıkladığı ’35 yaş altı Mucitler Listesi’nde de adını yazdırdı… Dağdeviren şimdi yeni bir proje üzerinde çalışıyor. Teyzesini meme kanserinden kaybettiğini söyleyen Dr. Dağdeviren, “Şu an üzerinde çalıştığımız projemiz olan elektronik sütyeni önümüzdeki yılın başında tamamlayacağımızı düşünüyorum. 5 yıl önce teyzemi 50 yaşındayken meme kanserinden kaybettik. Ona söz vermiştim. Meme kanserinde erken teşhis yapabilen bir platform yapıyoruz” dedi. Daha önceki buldukları icatların ardından Canan Dağdeviren, geliştirdiği beyin iğnesi ile dünya gündemine oturdu. Çok sayıda proje üzerinde çalışan Dağdeviren, beyin iğnesinin özellikle Parkinson hastalarının tedavilerinde kullanılacağını söyledi.

Adını Aşık Veysel koyan saç teli büyüklüğündeki iğneyle beynin hastalıktan etkilenen bölgelerine küçük miktarda ilaç enjeksiyonunun yapılabileceğini de sözlerine ekleyen Dağdeviren, “Parkinson hastasıysanız, ilaçları ağız veya damar yoluyla almak zorundasınız. Bu da sadece beyne değil vücudun birçok noktasına etki ediyor. Bu iğneyle birlikte biz, bu etkiyi yok edip, direkt ilaçları beyne iletebileceğiz ve beyinde fonksiyonu yerinde olmayan bölgelerin tekrar fonksiyonlu hale gelmesini sağlayacağız” dedi. İnsanlarına hayatına dokunan çalışmalarıyla sosyal medyada 100 bine yakın takipçisiyle övgü toplayan Dağdeviren’in son projesi daha önce dünyanın önde gelen dergilerinden Science Translational Medicine’de yayımlanmıştır.